İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | make visible f. | görünür kılmak | ||
How has cross-border investment in infrastructure actually been made visible apart from through reports? Altyapıya yapılan sınır ötesi yatırımlar, raporlar dışında gerçekte nasıl görünür kılınmıştır? More Sentences |
||||
Genel | make visible f. | belirgin kılmak | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | make visible expr. | görünür kıl |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | make it visible f. | görünür kılmak |